Ülkemizdeki Tütün Kontrol Çalışmaları

  • Tütün kullanımı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından, dünyanın şimdiye kadar karşılaştığı en büyük halk sağlığı tehditlerinden biri olarak tanımlanmakta ve doğum öncesi dönemden başlayarak, insan yaşamının bütün evrelerinde 50’den fazlası kanser olmak üzere, ölüme kadar götüren pek çok sağlık sorununa yol açmaktadır.

  • Günümüzde %80’i düşük ve orta gelirli ülkelerde olmak üzere, dünyada 1,3 milyar kişi ülkemizde ise yaklaşık 20 milyon kişi tütün ürünü kullanmaktadır.

  • Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre küresel olarak, DSÖ Avrupa Bölgesi, %19 kullanım oranıyla kadınlar arasında en yüksek tütün ürünü kullanım oranına sahip bölgedir. Benzer şekilde DSÖ Avrupa Bölgesi ortalama %28’lik tütün ürünü kullanım oranıyla, yetişkinler arasında da en yüksek tütün ürünü kullanımının olduğu bölgedir. 2020 yılı verilerine göre; dünya nüfusunun %22,3’ü, tüm erkeklerin %36,7’si ve kadınların %7,8’i tütün ürünü kullanmaktadır.

  • Dünyada her yıl 8 milyondan fazla kişi tütün ürünü kullanımına bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Bu ölümlerin 7 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımının sonucu iken 1,2 milyondan fazla kişi de tütün ürünü kullandığı için değil, tütün ürünü dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde de her yıl 100.000’den fazla kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir.

  • Tütün dumanı, iç hava kirlenmesine sebep olan en tehlikeli maddelerden biridir. 69'u kesin kansere sebep olduğu bilinen 7000'in üzerinde kimyasal madde içermektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre; 700 milyon çocuk yani dünyadaki çocukların yarısı tütün dumanına maruz kalmakta ve her yıl, 65.000 çocuk pasif etkilenimin yol açtığı solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle, 5 yaşından önce hayatını kaybetmektedir.

  • Tütün endüstrisi, sigara üretimi için yıllık 600 milyon ağaç kesilmesine ve 22 milyar ton su harcanmasına sebep olmaktadır. Tütün yetiştirmek için her yıl yaklaşık 000 hektar araziyi kullanmakta ve yılda 84 megaton karbondioksit eşdeğerinde sera gazı salınımına sebep olmaktadır. Her yıl yaklaşık 4,5 trilyon sigara izmariti; okyanusları, sahilleri, nehirleri ve toprağı kirletmektedir. Tütün endüstrisi dünyanın zaten kıt olan kaynaklarının daha fazla azalmasına ve iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

  • Toplumu pasif tütün dumanının zararlarından korumanın tek yolu bütün kapalı alanlarda tütün ürünü kullanımının tamamen engellenmesidir.

TÜRKİYE’DE TÜTÜNLE MÜCADELE SÜRECİ

  • Ülkemizde tütünle mücadele çalışmalarının başlangıcını 7 Kasım 1996 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun oluşturmaktadır. Kanun hükümlerinin alanda uygulanması sınırlı kalmıştır.

  • Tütünle mücadelede ilk uluslararası anlaşma olan “Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS)” 21 Mayıs 2003 tarihinde Dünya Sağlık Örgütünün 56. Dünya Sağlık Asamblesinde kabul edildi. Bu sözleşme 28 Nisan 2004 tarihinde ülkemiz adına o tarihteki Sağlık Bakanımız Sayın Prof. Dr. Recep AKDAĞ tarafından imzalandı ve akabinde TBMM’de kabul edildi. 30 Kasım 2004 tarihli ve 25656 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ülkemiz Sözleşmeyi imzalayan 43. ülke konumunda olup günümüzde 182 ülke sözleşmeye taraftır.

  • TKÇS’nin imzalanması ile birlikte ülkemizde başlatılan tütün kontrolüne yönelik çalışmalar ivme kazandı. İlgili Bakanlıklar, Üniversiteler ve Sivil Toplum Örgütlerinden 130’a yakın uzmanın işbirliği ile hazırlanan ilk “Ulusal Tütün Kontrol Programı” 07 Ekim 2006 tarihinde Başbakanlık Genelgesi olarak yayımlandı.

  • TKÇS’nin rehberliğinde ülkemizde yürütülecek olan tütünle mücadele çalışmaları için yol haritası olan “Ulusal Tütün Kontrol Programı Eylem Planı 2008–2012” hazırlandı ve 12 Aralık 2007’de bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından kamuoyuna tanıtıldı.

  • Ulusal Tütün Kontrol Programı’nın uygulanması için 2007 yılında 81 ilimizde “İl Tütün Kontrol Kurulları” oluşturuldu ve tütünle mücadele çalışmalarının yerel düzeyde yürütülmesi için görevlendirildi. İl Tütün Kontrol Kurullarının statüsü, 20.11.2017 tarihli ve 696 sayılı KHK ile güçlendirilmiştir. İl Tütün Kontrol Kurulları, 01.02.2018 tarihli mevzuat düzenlemesiyle 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun kapsamına alındı.

  • Bakanlığımız tarafından tütünle mücadele çalışmalarının etkin ve koordinasyon içerisinde sürdürülmesi amacıyla Aralık 2007’de Tütün ve Diğer Bağımlılık Yapıcı Maddelerle Mücadele Daire Başkanlığı

  • Sayın Cumhurbaşkanımızın tütünle mücadele çalışmalarına kattığı ivme ile 5727 sayılı “Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 03 Ocak 2008 tarihinde TBMM’de kabul edildi. Söz konusu Kanunun kamuya açık kapalı alanları ile ilgili hükümleri 19 Mayıs 2008, özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde tütün ürünlerinin tüketilmemesi ile ilgili hükmü ise 19 Temmuz 2009 tarihinde yürürlüğe girdi. Kanunun tüm hükümleriyle yürürlüğe girmesiyle ikamete mahsus konutlar hariç tüm kapalı alanlarda tütün ürünü kullanma yasağı getirildi. Kanunla, başta çocuk ve gençler olmak üzere tüm toplumu, tütün ürünü dumanına bağlı pasif maruziyetten korumak amaçlandı.

  • Bu tarz bir uygulamanın esnafı ekonomik olarak zarara uğratacağı, işyerlerinin kapanacağı, pek çok kişinin işsiz kalacağı, tütün ürünü kullanılan ve kullanılmayan alanlar oluşturulması durumunda bunun önlenebileceği iddia edildi. Hatta Kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine bile başvuru yapıldı. 07 Ocak 2011 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından 4207 sayılı Kanunun devamı yönünde tarihi bir karar verildi.

  • Kanundaki ceza hükümlerinin uygulanmasına yönelik düzenlemeleri içeren “Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Yer, Araç, Bina ve Tesislerde Tütün Ürünü Tüketenlere Verilecek İdari Yaptırım Kararlarının Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ27 Mayıs 2008 tarihinde Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlandı.

  • 19 Temmuz 2009 itibariyle Ülkemiz, DSÖ verilerine göre tütün kontrolüne yönelik en geniş kapsamlı yasası olan Bermuda, Yeni Zelanda, Uruguay, İngiltere ve İrlanda’dan sonra Dünya’daki 6. Avrupa’daki 3. ülke konumuna geldi.

  • 31 Aralık 2009 tarihli ve 27449 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mülga TAPDK Kurul Kararı doğrultusunda sigara paketleri üzerinde resimli sağlık uyarıları (birleşik uyarılar) kullanılmaya başlandı. Bu sağlık uyarılarının sigara paketinin %65’ini kaplaması hükme bağlandı. Uygulama 01 Mayıs 2010 tarihinde hayata geçirildi.

  • 25 Şubat 2011 tarihinde 6111 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle işletmelere ceza verme yetkisi belediyelerden alınıp mahalli mülki amirlere verildi.

  • 3 Ekim 2011 tarihinde Ankara’da DSÖ ile Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının birlikte düzenlediği 15 farklı ülkeden Bloomberg Girişimi ortaklarının katılımıyla “Tütün Vergileri ve Tütün Vergilendirmesi Eğitim Çalıştayı” yapıldı. Çalıştaya o tarihteki Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Recep AKDAĞ ve o tarihteki Maliye Bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK bizzat katılım sağladı. Ayrıca çalıştaya Bangladeş, Brezilya, Çin, Mısır, Hindistan , Endonezya, Meksika, Filipinler, Pakistan, Polonya, Rusya Federasyonu, Tayland, Türkiye, Ukrayna, Vietnam’dan temsilciler katılım sağladı. 

  • 27 Ekim 2010 tarihinde ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı Ankara’da hizmete açıldı. Danışma Hattı, 02.2014 tarihinden itibaren Tekirdağ’da hizmet vermeye devam etmektedir.  

  • Ülkemizde sunulan sigara bırakma hizmetlerinin düzenlenmesi amacıyla hazırlanan Tütün Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Birimleri Hakkındaki Yönetmelik, 23 Kasım 2011 tarihli ve 28121 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

  • 12 Temmuz 2012 tarihinde 6354 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle; marka paylaşımı yasaklanarak, tütün ürünü paketleri ve nargile şişeleri üzerine, alanlarının %65’inden az olmamak üzere tütün ürünlerinin zararlarını belirten resimli Türkçe uyarı mesajlarının yer alması, tütün ihtiva eden ya da etmeyen tüm nargile vb. ürünlerin 18 yaşından küçüklere satılması ve onların tüketimine sunulması yasaklandı. Ayrıca denetim ekiplerine, 4207 sayılı Kanun hükümlerine aykırı davranan işletmelere yazılı uyarı yapılmaksızın idari para cezası uygulama yetkisi verildi.

  • Ülkemiz, 2008 yılından itibaren yürüttüğü tütün kontrolüne yönelik mücadelede DSÖ’nün tütün kontrol çalışmalarına rehberlik etmesi için tüm üye ülkelere önerdiği M-POWER politika paketindeki ölçütlerin tamamını yerine getiren ilk ülke Ülkemizin 12 Temmuz 2012 tarihinde yaptığı yasal düzenlemelerle yakaladığı bu başarı, 10 Eylül 2012 tarihinde gerçekleştirilen DSÖ Avrupa Bölgesi 62. Bölge Toplantısında Avrupa Bölge Direktörü tarafından da tüm ülkelere duyuruldu. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan ve 10 Temmuz 2013 tarihinde Panama’da açıklanan “2013 Küresel Tütün Epidemisi Raporu”nda, Türkiye’nin M-POWER kriterlerinin tamamını yerine getiren ilk ülke olduğu, tütün kontrol çalışmalarında tüm dünyaya örnek gösterildiği resmen ilan edildi.

  • Tütün kontrolü alanında Türkiye’nin yaptığı çalışmalar tüm dünyada örnek gösterilmekte ve çok sayıda ülke tarafından incelenmektedir. DSÖ Avrupa Bölge Ofisi, 42 ülke temsilcisinin katılımıyla yapılan 2012 Yılı Değerlendirme Toplantısı’nı 18-20 Eylül 2012 tarihlerinde ülkemizde yaptı.

  • TKÇS’nin 15’inci maddesi kapsamında hazırlanan "Tütün Ürünlerinin Yasadışı Ticaretinin Önlenmesine Yönelik Uluslararası Protokol" DSÖ tarafından 10 Ocak 2013 tarihinde imzaya açıldı, ülkemiz protokolü ilk gün imzalayan 12 ülkeden biri oldu.

  • "Tütün Ürünlerinin Yasadışı Ticaretinin Önlenmesine Yönelik Uluslararası Protokol" 25 Ekim 2017 tarihinde TBMM’de kabul edildi. Protokol 2018/11417 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı ve 26 Mart 2018 tarihli ve 30372 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu uluslararası protokolün, yürürlüğe girmesi için 40 ülke tarafından onaylanmış olması gerekmektedir. Protokol, taraf olan ülkelerden 48’inin, resmi onay sürecini tamamlamasından sonra, 25 Eylül 2018 tarihinde yürürlüğe girdi. Protokole 65 ülke taraf oldu.

  • Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan“2013 Küresel Tütün Epidemisi Raporu”nda, ülkemiz, M-POWER kriterlerinin tamamını yerine getiren ilk ülke olarak, tütün kontrol çalışmalarında tüm dünyaya örnek gösterilmişti. Benzer şekilde 26 Temmuz 2019 tarihinde yayımlanan “Küresel Tütün Epidemisi Raporu”nda da Türkiye ve Brezilya’nın M-POWER politika paketi kriterlerinin tamamını yerine getiren iki ülke olduğu teyit edildi.

  • 11 Haziran 2013 tarih ve 28674 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6487 sayılı “Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un 26 ve 27 nci maddeleriyle, 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun’da değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler ile hususi araçların sürücü koltuklarında tütün ürünlerinin tüketilmesi yasaklandı. Tütün içersin ya da içermesin, tütün mamulünü taklit eder tarzda kullanılan her türlü ürün (elektronik sigara, bitkisel nargile vs.) 4207 sayılı Kanun kapsamında tütün ürünü olarak kabul edildi. 4207 sayılı Kanunun 5 inci maddesindeki cezaları gerektiren fiillerin bir yıllık dönemde tekerrürü hâlinde idari para cezasının bir kat; ikinci tekerrürü hâlinde iki kat artırılarak verilmesi ve aynı dönemdeki üçüncü tekerrürde de işletmenin on günden bir aya kadar kapatılması hükme bağlandı

  • 2015-2018 dönemini kapsayan Ulusal Tütün Kontrol Programı Eylem Planı, TKÇS’nin ruhuna uygun olarak ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda güncellendi ve 27 Ocak 2015 tarihli ve 29249 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2015/1 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile yürürlüğe girdi.

  • 2015-2018 döneminde Eylem Planı kapsamında yürütülecek çalışmaların sahada uygulanmasına yönelik Bakanlığımızın 2015/6 sayılı Tütün Kontrolü Uygulamaları Genelgesi yayımlandı. Genelge ile kapalı alanların yanı sıra özellikle halkın yoğun olarak kullandığı bazı açık alanlarda da tütün ürünü kullanımın önlenmesine yönelik düzenleme yapıldı. Bu kapsamda;

  • Kamuya açık çocuk parkı gibi temelde çocukların faydalandığı tüm açık alanlarda ve yürüyüş yolu, aletli egzersiz yapılan kısımlar gibi vatandaşların spor yapmaları için kurumlarca oluşturulmuş alanlarda tütün ve tütün ürünü kullanımının önlenmesine yönelik çalışmaların yapılmasına dair yeni düzenlemeler getirildi.

  • Kamu kurum ve kuruluşlarımızın açık alanların yalnızca belirlenmiş yerlerinde tütün mamulü tüketimine müsaade etmeleri, bu alanların toplam açık alana oranının % 30’dan fazla olmaması ve giriş kapısından en az 10 metre mesafede olmasına riayet ederek, Dumansız Kampüs uygulamalarının yaygınlaştırılması,

  • Havaalanı, otobüs terminali, tren garı, alışveriş merkezi, sinema, tiyatro, sağlık kurum ve kuruluşları gibi insanların yoğun olarak kullandıkları ve toplu halde giriş çıkışın olduğu kapalı alan mahiyetindeki yerlerin giriş kapılarına asgari 5 metre mesafede olacak şekilde tütün ve tütün ürünlerinin tüketilmesinin önlenmesi,

  • 2015/1 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile Ulusal Tütün Kontrol Programı Eylem Planı çalışmaları kapsamında “Ulusal Tütün Kontrol Koordinasyon Komitesi”nin kurulması talimatlandırıldı. Bu kapsamda; 14.05.2015 tarihinde Bakanlığımız koordinasyonunda, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ve Türkiye İstatistik Kurumu temsilcilerinin katılımıyla Komite ilk toplantısını yaptı.

  • Ulusal Tütün Kontrol Programı Eylem Planı kapsamında yürütülen çalışmaların değerlendirilmesi amacıyla 18-20 Kasım 2015 tarihleri arasında Antalya’da "Ulusal Tütün Kontrol Programı Eylem Planı Çalıştayı ve İl Değerlendirme Toplantısı” düzenlendi. Toplantıya eylem planı kapsamında paydaş kurumların, meslek ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, akademisyenler ve Bakanlığımız il temsilcileri katıldı. Toplantıda, eylem planının değerlendirilmesinin yanı sıra tütün kontrol çalışmaları kapsamında sahada yaşanan sorunlar, çözüm önerileri ve tütünle mücadele çalışmalarının geliştirilmesine ilişkin değerlendirmeler de yapıldı.

  • Ülkemizde yürütülen tütünle mücadele çalışmalarının temel amaçlarından biri olan “Çocuk ve Gençlerin Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunması” amacına yönelik Bakanlığımız, sivil toplum kuruluşlarından gönüllü olarak katılan gençlerle birlikte çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda ilki 09-10 Nisan 2016 tarihinde ikincisi 30 Mayıs 2016 tarihinde yapılan Tütünle Mücadelede Sivil Toplum ve Gençlik Çalıştayında; gençlerin tütün ürünlerinden korunması ve tütünle mücadele çalışmalarına aktif katılımlarının sağlanmasına yönelik çalışmalar yürütüldü.

  • Bakanlığımızın gençlerle birlikte yürüttüğü bu çalışmalar neticesinde oluşturulan “Tütünle Mücadele Gençlik Eylem Planı” 31 Mayıs 2016 Dünya Tütünsüz Günü kutlamalarında yine gençlerin kendi aralarından seçtikleri bir temsilci tarafından kamuoyuna tanıtıldı.

  • Bu eylem planı kapsamında; 24-26 Mart 2017 tarihinde sivil toplum kuruluşlarından gönüllü olarak katılan gençlere, tütünle mücadelenin yanı sıra iletişim becerilerine ilişkin konuları da içeren “Tütünle Mücadelede Görev Bende Akran Eğitim Programı” eğitimleri verildi. Bu program kapsamında eğitim alan geçler, illerinde il müdürlüklerimiz ile işbirliği içerisinde akranlarına yönelik organizasyonlar düzenlemekte ve eğitimler vermektedir.

  • Bağımlılık yapıcı maddelerin aralarında geçirgen olduğu göz önünde bulundurularak, uyuşturucu ile mücadele çalışmaları için oluşturulan kurumlar arası güçlü iş birliğini esas alan multisektörel yapı genişletilerek 9 Aralık 2017 tarihli ve 2017/23 sayılı Başbakanlık Genelge’si ile “Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu” olarak yeniden yapılandırıldı. Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu, Başbakan Yardımcısı başkanlığında Adalet, Aile ve Sosyal Politikalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Gümrük ve Ticaret, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Sağlık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlarının katılımı ile oluşturuldu. Böylece hem birey hem toplumun tamamı için maddi ve manevi kayıplara sebep olan bağımlılık yapıcı maddelerin (uyuşturucu, tütün, alkol vb.) kullanımı ile kötü alışkanlıkların (teknoloji bağımlığı, kumar vb.), kararlı politikalar ve multisektörel yaklaşımlarla önlenmesi için çalışmalar bütüncül bir yaklaşımla güçlendirildi.

  • Bağımlılık ile Mücadele Kurullarının Çalışma Usul ve Esasları’na ilişkin düzenleme, 23 Aralık 2017 tarihinde Yüksek Kurul Başkanı onayı ile yayımlanarak yürürlüğe girdi.

  • Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemine geçilmesiyle birlikte bağımlılıkla mücadele çalışmalarının kesintisiz sürdürülmesi ve kurumlar arası koordinasyonun sağlanması amacıyla kurul yapılarıyla ilgili mevzuat düzenlemesi yapıldı. 14 Şubat 2019 tarihli 30686 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2019/2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’nun Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında toplanması talimatlandırıldı. Yüksek Kurul; Adalet, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler, Çevre ve Şehircilik, Gençlik ve Spor, Hazine ve Maliye, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Tarım ve Orman, Ticaret, Ulaştırma ve Altyapı Bakanları ile Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu Başkanvekilinin katılımıyla yeniden oluşturuldu. Cumhurbaşkanı Yardımcısının katılamadığı hallerde Yüksek Kurula Sağlık Bakanının başkanlık etmesi ayrıca Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısının başkanlığında kurul ve illerde de vali başkanlığında il koordinasyon kurullarının oluşturulması hükme bağlandı.

  • 03 Temmuz 2019 tarihinde yapılan BMYK toplantısında onaylanan Bağımlılık İle Mücadele Kurullarının Çalışma Usul ve Esasları 09 Ağustos 2019 tarihinde 81 il valiliğine ve ilgili kurumlara gönderildi.

  • Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, tüm bireyleri tütün ürünlerinin sağlık, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarından korumak amacıyla 2018-2023 dönemini kapsayacak şekilde güncellendi. 2015-2018 Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Planlarından devam edecek faaliyetlere güncel ihtiyaçlara yönelik yeni inisiyatif ve faaliyetlerin de eklenmesi ile güçlendirilen Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, 30 Mayıs 2018 tarihinde Başbakan Yardımcısı ve Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. Strateji Belgesi ve Eylem Planı aşağıda belirtilen 3 ana başlık ve bu başlıklar altında yer alan 8 bölümden oluşmaktadır.

  • Tütün Ürünlerine Talebin Azaltılması

    • Bilgilendirme ve Bilinçlendirme,
    • Sigarayı Bırakma,
    • Fiyat ve Vergilendirme
    • Tütün Dumanından Pasif Etkilenimin Önlenmesi,
    • Reklam, Promosyon ve Sponsorluğun Önlenmesi,
    • Ürün Kontrolü İçerikleri ve Halka Duyurulması.
  • Tütün Ürünlerine Ulaşılabilirliğin Azaltılması

    • Yasadışı Ticaretle Mücadele,
    • Çocuk ve Gençlerin Tütün Ürünleri Kullanımından Korunması ve Ulaşabilirliğinin Engellenmesi.
  • Tütün Kontrolünde Koordinasyon, İzleme ve Değerlendirme 

  • 25 Şubat 2020 ve 31050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararıyla nikotin içersin ya da içermesin her türlü tütün mamulünün ve bunların tüketiminde kullanılan elektronik cihaz, aksam, yedek parça, solüsyon vb. eşyaların ithali yasaklandı. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı tarafından 2020/7 sayılı “Elektronik Sigara ve Benzeri Eşyanın Yolcu Beraberi ve Transiti” konulu genelgesi ile gerekli düzenlemeler yapıldı.

  • 26 Haziran 2020 tarihli ve 31167 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren mevzuat düzenlemesiyle 4733 sayılı Kanun’da değişiklik yapılmıştır. Ticari amaçla makaron veya yaprak sigara kâğıdını, içine kıyılmış tütün, parçalanmış tütün ya da tütün harici herhangi bir madde doldurulmuş olarak satanlar, satışa arz edenler, bulunduran ve nakledenlere yönelik uygulanan idari yaptırımlar artırılmıştır.

  • Makaron, yaprak sigara kağıdı, sigara filtresin Tarım ve Orman Bakanlığının görevi kapsamına dâhil edilmiş, böylece tesis kurma ve faaliyet izni almadan bunları üretmek üzere fabrika, tesis veya imalathane kuran ve işletenlere hapis ve adlî para cezası verilmesi uygulaması getirilmiştir. Ayrıca makaron, yaprak sigara kağıdı ve sigara filtresi Tarım ve Orman Bakanlığının görevi kapsamına dâhil edilerek, tesis kurma ve faaliyet izni almadan bunları üretmek üzere fabrika, tesis veya imalathane kuran ve işletenlere hapis ve adlî para cezası verilmesi uygulaması getirilmiştir.

Covid 19 Önlemleri Kapsamında Hayata Geçirilen Tütünle Mücadele Çalışmaları 

  • 16 Mart 2020 tarihli ve 5361 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesi ile Covid 19 salgınının yayılımının önlenmesi amacıyla nargile sunumu yapan işletmelerin faaliyetleri geçici süreyle yasaklanmıştır. 27 Haziran 2021 tarihli ve 10530 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesi ile normalleşme çalışmaları kapsamında nargile sunumu yapan işletmelerin tekrar faaliyete başlamasına izin verilmemiştir.

  • İçişleri Bakanlığı’nın 11.11.2020 tarihli ve 18579 sayılı Genelgesi ile maskenin doğru ve sürekli takılmasını sağlamak amacıyla 12.11.2020 tarihinden itibaren tüm illerde, vatandaşların yoğun olarak bulunduğu/ bulunabileceği sokak, cadde, meydan ve toplu taşıma araçlarının durakları gibi alanlarda tütün ürünü kullanımı yasaklanmıştır.

Bağımlılıkla Mücadelede “Ben Olsaydım” Temalı İl/İlçe Çalıştayları 

10 Şubat 2022 tarihinde yapılan Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu toplantısı kararları doğrultusunda; 16 Mart 2022-30 Nisan 2022 tarihleri arasında, 973 ilçede ve 81 ilde Bağımlılıkla Mücadelede “Ben Olsaydım” Temalı İl/İlçe Çalıştayları yapıldı. Kamu kurumu temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, medya çalışanları, alanda çalışan uzmanlar, sporcular, muhtarlar gibi toplumun farklı kesimlerinden geniş toplumsal katılımla yapılan çalıştaylar ilçelerde kaymakam başkanlığında ilçe sağlık müdürlüğünün koordinasyonunda, illerde vali başkanlığında il sağlık müdürlüğünün koordinasyonunda yapıldı.

Çalıştaylarda ilçede/ilde uyuşturucu, tütün, alkol ve davranışsal bağımlılıklar konusunda yürütülen çalışmalar değerlendirildi, tespit edilen ihtiyaçlara yönelik planlamalar yapıldı.

Bağımlılıkla Mücadelede “Ben Olsaydım” Temalı İl/İlçe Çalıştayları’nın sonuçlarının değerlendirilmesi amacıyla 20-22 Eylül 2022, 27-29 Eylül 2022 ve 4-6 Ekim 2022 tarihlerinde video konferans aracılığıyla il değerlendirme toplantıları yapıldı. 

Bağımlılıkla Mücadelede “Ben Olsaydım” Temalı İl/İlçe Çalıştayları

Değerlendirme Şurası

18-19 Ekim 2022 tarihlerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı BMYK Başkanı Sayın Fuat OKTAY’ın ve BMYK Koordinatör Bakanı, Sağlık Bakan Sayın Dr. Fahrettin KOCA’nın katılımı ile Bağımlılık ile Mücadele İl/İlçe Çalıştayları Değerlendirme Şurası yapıldı. Şura’ya 81 ilde bağımlılık ile mücadele çalışmalarından sorumlu vali yardımcıları, il sağlık müdürleri ve halk sağlığı başkanları, akademisyenler, alanda çalışan uzmanlar ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılım sağladı.

Tütünle Mücadelede Gönüllülük Programı, “Görev Bende” 

Tütünle mücadele çalışmalarının başarı ile sürdürülebilmesi için toplumsal değişime, savunuculuğa ve bireysel olarak temiz hava soluma hakkına sahip çıkan, tütünle mücadele kapsamında yürütülen çalışmaları destekleyen, sahiplenen ve savunuculuğunu yapan gönüllülere ihtiyaç duyulmaktadır. Böyle bir değişimin, sadece yasalar çıkartarak, yasaklar koyarak güçlü temeller üzerine oturtulması mümkün olmadığından Bakanlığımız tarafından “Görev Bende” isimli “Tütünle Mücadelede Gönüllülük Programı” hayata geçirildi. Programa yönelik çalışmalara, 2022 yılında 9 Şubat “Sigarayı Bırakma Günü” kapsamında yürütülen çalışmalar ile başlandı.

kampanyasının amacı;

  • Tütünle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara toplum desteğini artırmak,
  • Sigara bırakma poliklinikleri, ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, ALO 184 SABİM-Tütün İhbar Hattı, Yeşil Dedektör Mobil Uygulaması gibi tütünle mücadele çalışmalar kapsamında yürütülen hizmetlerin bilinirliğini artırmak,
  • Tütün ürünü kullananları, bırakmaları için teşvik etmek, desteklemek,
  • 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’un bilinirliğini artırmak, Kanun kapsamındaki haklara ilişkin savunuculuğu artırmak,
  • Paydaşlarla iş birliğini geliştirmektir.

Bu amaçlar doğrultusunda il sağlık müdürlüklerimiz tarafından 9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü etkinliklerinde, gönüllülük programının duyurusu yapılarak, tütünle mücadele çalışmalarında görev almak isteyen gönüllüler belirlendi. Gönüllüler, tütün ürünü kullanmayan, iletişim becerisine sahip, yenilikçi, tütünle mücadele çalışmalarına gönül vermiş, toplumsal fayda için çalışmaya istekli bireyler arasından seçildi. Programda 81 iden 625 gönüllü görev aldı.

Gönüllülere, Bakanlığımız tarafından oluşturulan program doğrultusunda, uzman ve akademisyenler tarafından; etkili iletişim, tütünle mücadele çalışmaları, tütün ürünü kullanımının zararları ve bırakmanın yararları, pasif etkilenim, sigara bırakma hizmetleri gibi konularında eğitimler verilerek tütünle mücadele çalışmalarına ilişkin kapasiteleri artırıldı, programın tanıtımı yapılarak beklentiler iletildi.

Gönüllüler ve 81 ilin il sağlık müdürlüklerinde görev yapan koordinatörlerin iş birliğinde, ilde yapılacak olan etkinlikler oluşturulan faaliyet takvimi çerçevesinde yürütüldü. “Görev Bende”   gönüllülük programı ile kafede, kahvede, restoranda, toplu taşımada, parkta, kamu kurumunda kısaca kamuya açık her yerde gönüllüler doğrudan bireylere ya da kurumlara, işletmelere yönelik eğitimler verildi. 

ÖDÜLLERİMİZ

  • 2008 yılında, o tarihteki Sağlık Bakanımız Sayın Prof. Dr. Recep AKDAĞ’a Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Sigarayla Mücadele Ödülü”

  • 2010 yılında, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’a tütünle mücadele çalışmalarından dolayı Dünya Sağlık Örgütü tarafından “2010 Özel Ödülü”

  • 2012 yılında, o tarihteki TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Sayın Prof. Dr. Cevdet ERDÖL’e “DSÖ 2012 Dünya Sigarasız Günü Özel Ödülü”

  • 31 Mayıs 2013 Dünya Tütünsüz Gününde, DSÖ Genel Direktörü Margaret CHAN tarafından Sayın Cumhurbaşkanımıza31 Mayıs 2013 Dünya Tütünsüz Gününde “Küresel Tütün Kontrolü Özel Prestij Ödülü”

  • 31 Mayıs 2013 Dünya Tütünsüz Gününde, o tarihteki Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Mehmet MÜEZZİNOĞLU’na 31 Mayıs 2013 Dünya Tütünsüz Gününde CDC Sigara ve Sağlık Ofisi Başkanı Dr. Tim MCAFEE tarafından “Küresel Tütün Kontrolü Başarı Ödülü”

  • 25 Eylül 2018’de New York’ta Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurulu sırasında Birleşmiş Milletler tarafından, “Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrolü” kapsamında yürütülen çalışmalar sebebiyle Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın da yer aldığı bir törenle Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a başarı ödülü takdim edildi.

  • 31 Mayıs 2021 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sayın Müşerref Pervin Tuba DURGUT’a tütün kontrolü alanındaki başarılı bireylere ve kuruluşlara verilen “31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü” ödülü verildi.

“dumansız hava sahası” Medya Kampanyası 

  • 19 Mayıs 2008 tarihinde yürürlüğe giren 4207 sayılı Kanun’a ilişkin halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi amacıyla “Dumansız Hava Sahası” ve “Havanı Koru” sloganlarıyla fazlardan oluşan ulusal medya kampanyası başlatıldı.

  • Medya kampanyasında yasakçı olmayan, birleştirici yaklaşım benimsendi. Kampanya çerçevesinde TV ve radyo spotu, gazete ilanı, billboardlar, afişler, broşürler hazırlandı. Her sosyo-ekonomik konumdan ve farklı toplumsal statülerden bireylerin ve politikacılar, sanatçılar, sporcular gibi topluma rol-model olan kişilerin, kampanyanın ortak sözcülüğünü yapması sağlandı. Tüm siyasal parti liderlerinin kampanyaya dâhil edilmesi ile “birliktelik” mesajı güçlendirildi. Toplumun farklı kesimlerinden temsilciler, medyada Kanun’un savunuculuğunu yaptılar ve medya kampanyasına desteklerini dile getirdiler. Kanuna sahip çıkmak, toplumsal bir sağduyu hareketine dönüştü.

  • Birinci Faz (14 Mayıs 2008-18 Haziran 2009): Kanun ile ilgili farkındalık ve Kanun hükümlerine uyumu artırmaya yönelik kamu spotu, afiş ve broşürlerin hazırlandığı dönemdir.

  • İkinci Faz (18 Haziran 2009-20 Şubat 2010): Pasif etkilenimin zararları, önlenmesi ve Kanun hükümlerine uyumu artırmaya yönelik kamu spotu, afiş ve broşürlerin hazırlandığı dönemdir.

  • Üçüncü Faz (Kasım 2010-2012) “Sigara pişmanlıktır” sloganıyla sigara bırakmanın öneminin vurgulandığı, daha önce sigara kullanmış olan ancak sağlık sorunları sebebiyle bırakan kişilerin hikayelerinin anlatıldığı kamu spotu, afiş ve broşürlerin hazırlandığı dönemdir.

  • Dördüncü Faz (2012-2013) “Hayat Senin, Karar Senin” sloganıyla uzun yıllar sigara kullandıktan sonra bırakan gerçek kişilerin hikayelerinin paylaşıldığı kamu spotları ve broşürlerin hazırlandığı dönemdir. 

YASANIN KISA DÖNEMDEKİ ETKİLERİ 

  • 19 Mayıs 2008 tarihinden itibaren uygulanan yasal düzenlemelerin etkinliğini değerlendirmeye yönelik değişik araştırmalar yapıldı. Bu araştırmalar, Dumansız Hava Sahası Uygulaması ile toplumda tütün ve tütün ürünlerinin zararları konusundaki farkındalığının arttığını gösterdi. Uygulama gerek tütün ürünü kullanan ve gerekse kullanmayan bireylerden büyük (%95) destek gördü.

  • Aralık 2009’da; ülke genelinde lokanta, kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti veren işletmelerde çalışan bireyler ve bu sektörden hizmet alan müşterilerden oluşan 000 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre;

    • Müşterilerin %22’si Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra restoran, kafe gibi eğlence hizmeti veren işletmelere daha sık gittiğini,
    • Müşterilerin %73’ü kapalı alanlarda tütün ürünü kullanılmasını engelleyen yasa konusunda bazı kişilerin yakınmaları olsa dahi, genel olarak kabul gördüğünü,
    • İşletme sahiplerinin %33,2’si, müşterilerin %25’i Kanun sonrasında tütün ürünü kullanma sıklığını azalttığını,
    • İşletme sahiplerinin %2,3’ü, müşterilerin %3,5’i Kanun sonrasında tütün ürünü kullanmayı bıraktığını,
    • İşletme sahiplerinin %10,4’ü, müşterilerin %9’u yasak olmamasına rağmen Kanundan sonra evde de tütün ürünü kullanma sıklığını azalttığını ifade etmektedirler.
  • Kapalı ortamlarda hava kalitesini değerlendirmeye yönelik ölçümlerde, Dumansız Hava Sahası Uygulaması ile birlikte kapalı ortamlarda havadaki partikül miktarlarında ciddi azalmalar tespit edildi.

          Yapılan ölçümlerde kapalı ortam havasındaki partikül miktarında;

    • Kamusal alanlarda %57,1 - %97,2
    • Hastanelerde %75,4
    • Alışveriş merkezlerinde %88,7
    • Özel işletmelerde %77,6 - %90,3 arasında azalma tespit edildi.
  • 19 Temmuz 2009-1 Temmuz 2010 arasında, İstanbul’da Bakanlığımıza bağlı hastanelere astım krizleri, üst solunum ve alt solunum yolu enfeksiyonu olmak üzere 11 farklı hastalığın başvuru oranları Marmara Üniversitesi uzmanlarınca incelendi.

  • Araştırma sonuçlarına göre solunum yolu enfeksiyonu ve astım krizi nedeniyle başvurularında %20 civarında azalma tespit edildi.

  • Kazanılan ilaç maliyeti, İstanbul genelinde 12 milyon TL’den fazla, ülke genelinde ise 96 milyon TL’den fazla oldu. 

TÜRKİYE M-POWER YOL HARİTASI

DSÖ’nün tütün kontrol çalışmalarına rehberlik etmesi için tüm üye ülkelere önerdiği, M-POWER politika paketi doğrultusunda Türkiye yaptığı çalışmalarla aşağıdaki kazanımları elde etti.

  • M “monitor”: Tütün kullanımının takip edilmesi

Tütünle mücadelede sürdürülen programın etkinliği, TKÇS’ye taraf olan, tüm ülkelerde standart olarak uygulanan ve ülkelerin resmi tütün ürünü kullanım sıklığını yansıtan Küresel Yetişkin Tütün Araştırması (GATS) ile ölçülmektedir. Ülkemizde bu ölçümler DSÖ, CDC, TÜİK ve Bakanlığımız işbirliğinde 4 yıllık periyodlarla tekrarlanmaktadır. Yapılan araştırma sonucunda 2008 yılında %31,2 olan ülke genelindeki tütün ürünü kullanım sıklığı 2012 yılında %27,1’e düştü. Araştırma sonuçları, 2008 ile 2012 arasındaki 4 yıllık süreçte 2,2 milyon kişinin tütün ürünü kullanmayı bıraktığını göstermektedir.

Bu veriler, halkın sağlığını korumakla görevli sağlık profesyonelleri arasında daha belirgin şekilde kendini gösterdi. Şöyle ki; düzenli olarak tütün ürünü kullanımı hekimlerde 2007’de %22,1 iken, 2011 yılında bu oran %12,7’ye, pratisyen hekimlerde %30,5’ten %23,9’a, hemşire-ebelerde %29,5’ten %20,5’e, sağlık yöneticilerinde ise bu oran %39,5’ten %17,5’e geriledi.

2014 yılında yapılan TÜİK Sağlık Araştırmasında özellikle gençler ve kadınlar arasında tütün ürünü kullanımının arttığı tespit edildi. Bu durum karşısında gençlere yönelik faaliyetlere ağırlık verildi ve denetim sisteminin güçlendirilmesine yönelik tedbirler arttırılarak yeni politikalar hayata geçirildi. Alınan tedbirler neticesinde; 2014 yılında %32.5 olan tütün ürünü kullanım sıklığının 2016 yılında yapılan Sağlık Araştırmasında yeniden düşme eğilimi girerek %30.6’ya gerilediği belirlendi.

Diğer taraftan gençler arasındaki tütün kullanımı durumunu tespit edip buna yönelik farklı politika ve yaklaşımların geliştirilmesini sağlamak amacıyla TKÇS’ye taraf olan ülkelerde Küresel Gençlik Tütün Araştırması (KGTA), 13-15 yaş grubunda yapılmaktadır. KGTA, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve Amerika Birleşik Devletleri Hastalıkları Önleme Merkezi iş birliğinde 2009, 2012 ve 2017 yıllarında yapıldı.

2022 yılında Küresel Gençlik Tütün Araştırması’nın saha uygulaması 116.292 öğrenci ile yapıldı. Raporlama çalışmaları devam etmektedir.

Araştırmada Yöntem;

  • 2009 yılında yapılan araştırma, Türkiye genelinde İlköğretim 7., 8., hazırlık, 9. ve 10. sınıflarda uygulandı. 27 ilden 69 okulda, toplam 5.045 öğrenci araştırmaya alındı.

  • 2012 yılında yapılan araştırma, 69 okulda 7., 8., ve 9. sınıf öğrencilerine uygulandı örnekleme çıkan 6.180 öğrenciden 5.308’i (%85.9) araştırmaya katıldı.

  • 2017 yılında 81 ilde ülke genelindeki 27.115 okul içerisinden 2.043 adet okul araştırma için seçilmiş olup bu okulların 1.980’inde araştırma uygulandı. Hedeflenen 149.850 öğrenciden 122.223’ünde araştırma tamamlandı.

Araştırma sonucunda; 2012 yılında %10.4 olan düzenli sigara içenlerin oranının (Son 30 gün içinde herhangi bir zamanda sigara içenler) 2017 yılında yapılan araştırmada %7.7’ye düştüğü belirlendi.

  • P “protect”: Pasif sigara dumanından halkın korunması

4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun kapsamında 19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren, ikamete mahsus konutlar (evler) hariç tüm kapalı alanlarda tütün ürünü kullanımı yasaklandı. Bu yasağın getirilmesindeki temel amaç, tütün ürünü kullanmadığı halde tütün dumanına bağlı pasif maruziyet sonucu zarar gören bireylerin ve tüm toplumun temiz hava soluma hakkının korunmasıdır.  

Bu yasağın etkili şekilde uygulanmasını sağlamak için güçlü bir denetim mekanizması geliştirildi. İlgili kamu kurumları görevlilerinden (sağlık personeli, emniyet kuvvetleri, öğretmenler, belediye zabıtası vb.) oluşan yaklaşık 1500 denetim ekibiyle 7 gün 24 saat esasına göre denetimler yapılmaktadır.

Ülkemizdeki denetimlerin;

  • Daha hızlı ve etkin yapılması,
  • Denetim verilerinin anlık izlenerek değerlendirilebilmesi,
  • Denetimlerin oluşturulan bir program dahilinde yapılması ve ildeki tüm işletmelerin denetlenmesi,
  • Bizzat denetim ekiplerince ihlal tekerrürlerinin sistem üzerinden görülerek takip edilmesi,
  • İhlallerin tespit edilmesi durumunda delil niteliği taşıyacak fotoğraf ve video kayıtlarının yapılarak merkeze iletilmesi,
  • İhbar sonucunda verilen adresin kolaylıkla bulunmasını sağlayacak GPS’i barındırması,
  • Denetim esnasında yaşanabilecek herhangi bir acil durumda merkezin derhal uyarılması ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla;

17 Eylül 2012 tarihinden itibaren GPS destekli tablet bilgisayarlar kullanılarak denetimlerin yapıldığı Dumansız Hava Sahası Denetim Sistemi’ne (DHSDS) geçildi. DHSDS, 30 Eylül 2012 tarihinden itibaren 81 ilde kullanılmaya başlandı.

Dumansız Hava Sahası Denetim Sisteminde; 

  • 4207 sayılı Kanun hükümlerinin ihlallerine yönelik ihbar ve şikâyetler, Yeşil Dedektör mobil uygulaması üzerinden ya da ALO 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM) aracılığıyla Bakanlığımıza iletilmektedir.
  • Merkez tarafından değerlendirilen ihbar ve şikâyetler ilgili adrese en yakın denetim ekibine görev olarak atanmakta,
  • İhbarı alan ekip ivedilikle verilen adrese gitmekte ve ihbarı yerinde değerlendirmektedir.
  • Denetim ekibi tarafından ihlal tespit edilmesi halinde gerekli işlemler yapılmakta ve denetime ait görüntü ve tutanaklar sistem üzerinden merkeze iletilmektedir.

4207 sayılı Kanun kapsamında yapılan denetimlerin, daha etkili ve hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlamak, denetimlere ilişkin güncel ihtiyaçlara yönelik verilerin elde edilmesini sağlamak, bu verilerin izleminin yapılması ve raporlanması amacıyla 2012 yılında itibaren kullanılmakta olan “Dumansız Hava Sahası Denetim Sistemi” 2020 yılında güncellendi.

19 Temmuz 2009-31 Mayıs 2023 tarihleri arasında ülke genelinde, mahalli mülki amirler tarafından görevlendirilen denetim ekipleri tarafından 34.007.390 denetim gerçekleştirildi. Bu denetimler sırasında Kanun hükümlerine uyum konusunda ihlal tespit edilen işletmelere ve ihlalde bulunan kişilere yönelik 19 Temmuz 2009-31 Mart 2023 tarihleri arasında 575.202.025 TL idari para cezası uygulandı.

Bireylerin temiz hava soluma hakkını koruyacak ve denetim sisteminin güçlenmesini sağlayacak Yeşil Dedektör Mobil Uygulaması, İller ve İlçeler Arası Çapraz Denetim Modeli, Tütün Denetçileri Uzaktan Eğitim Programı gibi yeni çalışmalar da hayata geçirildi.

Yeşil Dedektör Mobil Uygulaması

4207 sayılı Kanun kapsamında ihlalin yaşandığı herhangi bir yerde bireylerin ALO 184 SABİM’e bildirimde bulunarak o işletmeye ilişkin adres bilgilerini Bakanlığımız yetkilileri ile paylaşmaları gerekliliği bulunmaktaydı. Ancak bu durumun işletme sahipleri ile problemlere sebep olma riski mevcuttu. Bu sorunları gidermek ve güncel teknolojik gelişmelerden istifade etmek amacıyla yeni çalışmalar hayata geçirildi. Bu kapsamda Bakanlığımız ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin iş birliğinde geliştirilen “Yeşil Dedektör” mobil uygulaması, Dumansız Hava Sahası Denetim Sistemi ile entegre çalışmaktadır.

GPS teknolojisi ile çalışan bu mobil uygulama ile vatandaşlarımız akıllı telefonlar, tabletler aracılığı ile kanunen yasak olan yerlerde sigara içildiğini görmeleri halinde, bu durumu online olarak bildirebilmekte ve ihbar, işletmeye ait konum bilgisi ile Bakanlığımız Dumansız Hava Sahası Denetim Sistemine düşmekte ve denetim ekiplerimizce en kısa sürede müdahale edilmektedir. “Yeşil Dedektör” uygulaması 31 Mayıs 2016 tarihinden itibaren Ankara ve İstanbul’da kullanıma açıldı, 9 Şubat 2017 tarihinden itibaren de tüm Türkiye’de kullanılmaya başlandı.

Denetim ekipleri tarafından, rutin denetimlerin yanı sıra ALO 184 SABİM ve Yeşil Dedektör mobil uygulaması üzerinden gelen ihbarlara yönelik de denetimler yapılmakta, ihlal tespit edilmesi halinde idari yaptırımlar uygulanmaktadır.

İller ve İlçeler Arası Çapraz Denetim

Denetimler sırasında denetim görevlilerinin kendi bölgelerindeki işletmelerce zaman içerisinde tanınması, baskılara maruz kalmaları gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Bunların önüne geçerek yapılan denetimlerin etkinliğinin artırılması amacıyla iller arası çapraz denetim modeli uygulaması hayata geçirildi.

Kolluk kuvvetlerinin de yer aldığı çapraz denetim ekipleri çalışmalarını özellikle ihlal riskinin yüksek olduğu; eğlence mekanları, gece kulüpleri, kafeler ve nargile kafeler gibi işletmelerde yoğunlaştırmakta ve 24 saat esasına göre denetim yapılmaktadır. Bu kapsamda yapılan çalışmalar aşağıda yer almaktadır.

İlk kez 2016 yılında yapılan iller arası çapraz denetimlerde; rutin denetim ihlal oranlarında yaklaşık olarak 16 kat, ihbar denetimlerindeki ihlal oranlarında ise yaklaşık olarak 4 kat artış olduğu görüldü ve çapraz denetim uygulaması yaygınlaştırıldı. Mevcut durumda çapraz denetimler 4 farklı şekilde yapılmaktadır.

  1. Belirlenen illerde gerçekleştirilen iller arası çapraz denetimler: 

Büyükşehirler başta olmak üzere belirlenen illerde, 7 gün boyunca geniş katılımlı çapraz denetimler yapılmaktadır. İlk olarak 2016 yılında yapılan çapraz denetimlerde rutin denetimlerdeki ihlal oranlarının yaklaşık 16 kat, ihbar denetimlerindeki ihlal oranlarında ise yaklaşık 3 kat artış olduğu görüldü ve bu uygulama yaygınlaştırıldı. 2016 yılından itibaren yapılan çapraz denetimler;

  1. Çapraz Denetim: 18-24 Nisan 2016 tarihlerinde 6 ilde 60 denetim görevlisinin katılımı ile 6.575 denetim gerçekleştirilen, iller arası çapraz denetimler esnasında rutin denetimlerdeki ihlal oranlarının yaklaşık 9 kat, ihbar denetimlerindeki ihlal oranlarında ise yaklaşık 2,5 kat artış olduğu görüldü ve bu uygulamanın yaygınlaştırılması kararı alındı.

  2. Çapraz Denetim: 15-18 Şubat 2017 tarihlerinde 15 ilde yapılan çapraz denetimlere 308 denetim görevlisi katıldı ve 19.581 denetim yapıldı.

  3. Çapraz Denetim: 2-8 Temmuz 2017 tarihlerinde İstanbul’da yapılan çapraz denetimlere 100 denetim görevlisi katıldı ve bu dönemde 6.149 denetim yapıldı.

  4. Çapraz Denetim: 28 Kasım 4 Aralık 2017 tarihlerinde Ankara’da yapılan çapraz denetimlere 100 denetim görevlisi katıldı ve bu dönemde 8.018 denetim yapıldı.

  5. Çapraz Denetim: 12-18 Nisan 2018 tarihlerinde Antalya ve Bursa’da yapıldı. Her iki ildeki çapraz denetimlere de 50’şer denetim görevlisi katıldı. Denetim görevlileri tarafından Antalya ve Bursa’da ise 7.080 denetim yapıldı.

  6. Çapraz Denetim: 27 Eylül-3 Ekim 2018 tarihlerinde Eskişehir, Gaziantep, Kocaeli, Konya, Sakarya illerinde yapılan çapraz denetimlere her ilde 40 denetim görevlisi olmak üzere toplam 200 denetim görevlisi katıldı. Bu dönemde toplam 14.376 denetim yapıldı.

  1. Çapraz Denetim: 15-20 Kasım 2018 tarihlerinde Ankara’da yapılan çapraz denetime 150 denetim görevlisi katıldı ve 11.199 denetim yapıldı.

  2. Çapraz Denetim: 22-27 Kasım 2018 tarihlerinde Bursa’da yapılan çapraz denetime 90 denetim görevlisi katıldı ve 6.643 denetim yapıldı.

  1. Çapraz Denetim: 7-12 Aralık 2018, tarihlerinde Kayseri’de yapılan çapraz denetime 60 denetim görevlisi katıldı ve 4.749 denetim yapıldı.

  1. Çapraz Denetim: 4-9 Aralık 2019, tarihlerinde İzmir’de yapılan çapraz denetime 20 denetim görevlisi katıldı ve 1.434 denetim yapıldı.

  2. Çapraz Denetim: 11-16 Aralık 2019, tarihlerinde Ankara’da yapılan çapraz denetime 36 denetim görevlisi katıldı ve 1.901 denetim yapıldı.

  3. Çapraz Denetim: 18-23 Aralık 2019, tarihlerinde İzmir’de yapılan çapraz denetime 20 denetim görevlisi katıldı ve 1.906 denetim yapıldı.

  4. Çapraz Denetim: 24-29 Aralık 2019, tarihlerinde Ankara’da yapılan çapraz denetime 36 denetim görevlisi katıldı ve 1.897 denetim yapıldı.

  1. Çapraz Denetim: 22-27 Ocak 2020, tarihlerinde İstanbul’da yapılan çapraz denetime 40 denetim görevlisi katıldı ve 1.360 denetim yapıldı.

  1. 81 ilde periyodik olarak gerçekleştirilen çapraz denetimler: 

Sadece belirli illerde gerçekleştirilen çapraz denetim uygulamasının başarılı olması ve diğer illerimize de bu uygulamanın yaygınlaştırılabilmesi için 2019 yılında 81 ili kapsayan iller arası çapraz denetim uygulamasına geçildi. Bu modele göre tüm illerimiz kendisine yakın illerle eşleştirilerek ayda en az 1, yılda en az 12 kez birbirlerine çapraz denetim yapmaları sağlandı. Bu uygulama yıl boyu sürdürülecektir.

  1. İlçeler arası çapraz denetimler: 

İller arası yapılan bu çapraz denetimlerin yanı sıra aynı ilde ilçeler arasında da çapraz denetimler sürdürülmektedir. Aynı ilde ilçeler arasında haftada 1, ayda en az 4 kez denetim yapılan ilçeler arası çapraz denetim uygulamasına ülke genelinde 2018 yılında geçildi. Yapılan denetimler sonucunda, hem rutin denetimlerdeki ihlal oranlarının hem ihbar denetimlerindeki ihlal oranlarında artış sağlandı.

Tütün Denetçileri Uzaktan Eğitim Programı (TÜDEP)

Denetimlerde görev alan denetim personelinin, tütün kontrolü uygulamaları ve pasif etkilenime ilişkin bilgi ve becerilerini artırarak ülke genelinde denetimlerdeki farklı uygulamaları önlemek ve denetimlerin aynı standartta yapılmasını sağlamak amacıyla eğitim içerikleri hazırlanarak Tütün Denetçileri Uzaktan Eğitim Programı (TÜDEP) geliştirildi. 16 Kasım 2018 tarihinde uzaktan eğitim vermek üzere hizmete açılan program, denetim ekiplerinde görevli personelin yanı sıra, kolluk ve diğer kamu personeli tarafından da kullanılmaktadır. Bu kapsamda programı 2021 yılı sonuna kadar 3.726 kişi tamamlamıştır.

Ayrıca TÜDEP içerikleri kullanılarak 81 ilde denetim ekiplerine yönelik yüz yüze eğitim vermek üzere 168 kişiye eğitici eğitimi verildi. Bu eğitimciler tarafından verilen eğitimlerle birlikte 7.966 kişi eğitim aldı. TÜDEP uzaktan eğitimleri devam etmektedir.

O “offer”: Sigara bırakmak isteyenlere destek olmak

Ülkemizde tütün ürünü kullananların bırakmaları teşvik edilmekte ve bırakmak isteyenlere ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve sigara bırakma poliklinikleri aracılığıyla hizmet sunulmaktadır.

Sigara bırakma polikliniği hizmetleri, 23 Kasım 2011 tarih ve 28121 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Tütün Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Birimleri Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Sigara bırakma poliklinik hizmetleri, konuya özel; uzaktan, yüz yüze ve yerinde eğitim verilen hekimler tarafından yürütülmektedir. 

Sigara bırakma polikliniklerinde görev yapan sağlık personeline, mevzuat hükümlerine göre uzaktan eğitim yoluyla standart olarak verilen eğitimlerin birinci aşaması olan Tütün Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Birimi Uzaktan Eğitim Programı (TUBATEB), 2019 yılında güncel bilgiler ışığında yenilendi. 

2009 yılında 62 sigara bırakma polikliniği ile hizmet sunulurken, 2022 yılı itibariyle 459 sigara bırakma polikliniğinde hizmet sunulmaktadır. Sigara bırakma polikliniklerinde 01 Ocak 2009-31 Mayıs 2023 tarihleri arasında 3.485.516 muayene yapıldı.

Sigara bırakma tedavisinde kullanılan ancak ülkemizde geri ödeme kapsamında olmayan Vareniklin ve Bupropion etken maddeli ilaçlar ile Nikotin Replasman Tedavisi preperatları, Cumhurbaşkanı/Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda Bakanlığımız tarafından alınarak sigara bırakma polikliniklerinde kullanıma sunulmaktadır. Bu kapsamda Bakanlığımız tarafından;

  • 2011 yılında 360.000 kutu Vareniklin ve Bupropion etken maddeli ilaç,
  • 2014 yılında 600.000 kutu Vareniklin ve Bupropion etken maddeli ilaç,
  • 2017 yılında 300.000 kutu Vareniklin etken maddeli ilaç ve 600.000 kutu nikotin bandı,
  • 2019 yılında 330.000 kutu Vareniklin etken maddeli ilaç,
  • 2020 yılında 400.000 kutu Vareniklin etken maddeli ilaç ve 600.000 kutu nikotin bandı
  • 2022 yılında 200.000 kutu Bupropion HCI etken maddeli ilaç alımı yapıldı.

Bakanlığımız tarafından alınan bu ilaçlar sigara bırakma polikliniklerinde, hekimlerimiz tarafından uygun görülen hastaların sigara bırakma tedavisinde kullanıma sunuldu. Bu kapsamda; 2010 yılından itibaren 31 Mayıs 2023 tarihine kadar 1.370.391 birey Bakanlığımız tarafından alınan ilaçlardan faydalandı.                    

Sigara bırakma polikliniklerine başvuran hastaların takibinin ve ilaçların izleminin yapılabilmesi için Tütün Bağımlılığı Tedavisi İzlem Sistemi (TUBATİS) geliştirildi.

Bu sistem aracılığı ile polikliniğe başvuran hastalara ilişkin veriler takip edilebilmekte ve bu hastalar, ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı tarafından yapılan geri dönüş aramaları ile desteklenmektedir. Yılda 6 kez yapılan bu geri dönüş aramalarında sigara bırakma sürecindeki bireyin durumu hakkında bilgi alınmakta, nikotin yoksunluk belirtilerine ilişkin çözüm önerileri sunulmakta ve cesaretlendirici önerilerle sigara bırakma sürecinin devamı konusunda motivasyon sağlanmaktadır.

Ayrıca sistem üzerinden polikliniklerinin sigara bırakma sürecindeki başarı durumlarıyla birlikte, ilaç stokları da takip edilerek anlık olarak geri bildirim verilmekte ve ilaç sevkiyatı yapılmaktadır.

ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, sigara bırakmak isteyenlere destek olmak amacıyla 27 Ekim 2010 tarihinde Ankara’da hizmete açıldı. 27.02.2014 tarihinden itibaren Tekirdağ’da hizmet vermeye devam etmektedir. Danışma Hattı, 170 personelle 24 saat esasına göre hizmet sunmaktadır. ALO 171 Sigarayı Bırakma Danışma Hattına günlük 3.000 çağrı girişi olmaktadır.  

Danışma Hattına başvuran bireylere operatörler tarafından sigaranın zararları hakkında bireyin ihtiyaçları doğrultusunda bilgi verilmekte ve nikotin bağımlılık düzeyini belirlenmeye yönelik ölçek uygulanmaktadır.

Uygulanan ölçek sonucunda; bağımlılık düzeyi düşük ve orta düzeyde olanlar için danışanın da istemesi halinde kişiye özel sigara bırakma planı yapılmakta, bağımlılık düzeyi yüksek olan danışanlar ise hekim kontrolünde sigarayı bırakmaları için sigara bırakma hizmeti sunan sağlık profesyonelleri ve birimleri hakkında bilgilendirme yapılarak sigara bırakma polikliniklerine yönlendirilmektedir. Ayrıca sigara bırakma polikliniğine yönlendirilen danışanların, arzu etmeleri halinde randevuları da Danışma Hattı tarafından alınmaktadır.

Sigara bırakma planı yapılan danışanlar, sisteme dâhil olmasını müteakip; bırakma planında belirlenen sigara bırakma günü, 1. hafta, 1. ay, 2. ay, 3. ay, 6. ay ve 12. ayın sonu olmak üzere yılda en az 7 defa geri aranmaktadır. Bu aramalarla kişilerin sigara bırakma durumları takip edilerek zorlandıkları hususlara ilişkin çözüm önerileri sunulmakta ve destek sağlanmaktadır. Bu kapsamda 2022 yılında takibi yapılan kişilerin %37.6’sının, Danışma Hattı desteği ile sigarayı bıraktığı tespit edilmiş olup bu oran dünya ortalamasından oldukça yüksektir.

ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı web sitesi, sigara bırakmak isteyenlere, ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve sigara bırakma polikliniklerinin yanı sıra 2016 yılında hizmete açılan alo171.saglik.gov.tr web sitesi ile de hizmet sunulmaktadır. Web sitesinde; sigara bırakmak isteyenlere yönelik motivasyonel bırakma teknikleri kullanılarak hazırlanan bilgilendirici mesajlar ve sigara bırakmanın sağlık yararlarının vurgulandığı temel düzeyde bilgiler, sigara bırakma konusunda destek sunan sigara bırakma polikliniklerinin iletişim bilgileri yer almaktadır. Web sitesi, hizmete açıldığı tarihten 31 Mayıs 2023 tarihine kadar 6.254.537 kez ziyaret edildi.

W “warn”: Sigaranın zararları konusunda toplumun uyarılması

“Dumansız Hava Sahası” ve “Havanı Koru” sloganlarıyla yürütülen medya kampanyalarının yanı sıra toplumu, tütün ürünlerinin zararlarına ilişkin bilgilendirmek, yürütülen çalışmaları kamuoyu ile paylaşmak için havanikoru.org web sitesi 2013 yılında hizmete açıldı Site, hizmete açıldığı tarihten 31 Mayıs 2023 tarihine kadar 2.110.833 kez ziyaret edildi.

Ülkemizde 2010 yılından itibaren sigara paketleri üzerinde resimli sağlık uyarıları mevcuttur. Uygulamanın başladığı dönemden bu yana Avrupa Birliği tarafından önerilen resimler kullanılmaktadır. 2012 yılında yapılan mevzuat değişikliği ile sigara paketlerinin her iki yüzünde çerçevesiyle birlikte ortalama %50 yer kaplayan resimli uyarıların oranı, % 65’ten az olmayacak şekilde artırıldı. 5 Aralık 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “düz paket uygulaması” hakkında yapılan mevzuat değişikliği ile tütün ürünü paketleri ile nargile şişelerinin üzerine, zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarı veya mesajların konulacağı alanın boyutu, %65'ten %85'e çıkarıldı. Ayrıca düz paket uygulaması ile birlikte tütün ürünü paketlerinin üzerinde Avrupa Birliği tarafından önerilen resimlerin yanı sıra yeni resimler de eklendi.  

  • E “enforce”: Tütün ürünlerinin reklâmlarının önlenmesi

Ülkemizde tütün ürünlerinin her türlü reklâmı, promosyonu ve sponsorluğu yasaktır. 12 Temmuz 2012 tarihinde yapılan mevzuat düzenlemeleriyle DSÖ’nün “marka paylaşımı” ve “marka genişletilmesi” hususları ile ilgili yasal düzenleme önerileri de yerine getirildi. Tütün endüstrisi için özellikle satış yerleri en büyük reklâm yerleridir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı M-POWER politika paketinde tütün ürünlerinin reklâm, tanıtım ve sponsorluğunun tamamen önlenmesi önerilmektedir. Bunun sağlanabilmesi için tütün endüstrisinin en önemli reklam alanı olan sigara paketlerinde tek tip, düz paket uygulamasına geçilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla; 2018-2023 dönemini kapsayan Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Planı kapsamında tek tip, düz paket uygulamasına geçilmesi planlandı.

Düz paket uygulamasına ilişkin düzenlemeleri de içeren Kanun, “Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” içerisinde yer alarak 15 Kasım 2018 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kabul edilen düzenleme 5 Aralık 2018 tarihli ve 30616 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yapılan düzenleme ile Türkiye'de üretilen veya ithal edilen tütün ürünlerinin; paketlerinde markanın yazı karakteri, punto boyutu, şekli, paket üzerindeki konumu dahil olmak üzere paketlerin rengi, diğer yazı, ibare ve şekillerin tamamının aynı şekilde tasarlanan düz ve standart paketle piyasaya arz edilmesi sağlandı.

Kabul edilen Kanun hükümleri arasında düz paket uygulamasının yanı sıra aşağıda yer alan hususlara yönelik de düzenleme yapıldı.

  • Tütün ürünü paketleri ile nargile şişelerinin üzerine, zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarı veya mesajların konulacağı alan, yüzde 65'ten yüzde 85'e çıkarılacak.
  • Televizyonda yayınlanan programlar, filmler, diziler, müzik klipleri, reklam ve tanıtım filmleri, sinema ve tiyatrolarda gösterilen eserlerde, internet, topluma açık olan sosyal medya ve benzeri ortamlarda tütün ürünleri kullanılamayacak, görüntülerine yer verilemeyecek.
  • Sağlık, eğitim ve öğretim, kültür ve spor hizmeti verilen yerlerde ve üniversite yerleşkelerinde tütün ürünlerinin satışı yapılamayacak.

Düz paket uygulamasına ilişkin düzenlemeleri içeren; Bakanlığımızın uygun görüşü ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan, “Tütün Mamullerinin Üretim Şekline, Etiketlenmesine ve Denetlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 1 Mart 2019 tarihli ve 30701 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik ile düz paket uygulamasına ilişkin hükümleri taşımayan tütün ürünlerinin 05.12.2019 tarihinden sonra piyasaya arz edilmesi ve 05.01.2020 tarihinden sonra da piyasada bulundurulması yasaklandı. Ayrıca düz paket uygulaması ile birlikte tütün ürünü paketlerinin üzerinde Avrupa Birliği tarafından önerilen resimlerin yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen yeni resimler de eklendi.

  • R “raise”: Vergilerin artırılması

TKÇS hükümlerinden biri olan ve tütün kontrolünde en etkili uygulamalardan birisi olarak değerlendirilen “vergi artışı” konusunda da ülkemizde önemli başarılar sağlandı. Vergi yoluyla tütün ürünlerinin fiyatının artışı özellikle gençlerin tütün ürünü kullanımına başlamasının önlenmesi konusunda en etkili politikalardan biri olarak değerlendirilmektedir. DSÖ verilerine göre tütün ürünü fiyatlarında %10 düzeyinde yapılan artış; tütün ürünü kullanım sıklığını gençlerde ortalama %10, yetişkinlerde ortalama %4 düzeyinde azalma sağlamaktadır.

Ülkemizde bu kapsamda yürütülen çalışmalara, Hazine ve Maliye Bakanlığı tam destek vermiş ve tütün ürünlerinde vergi oranı ülkemizde %86.60 olarak uygulanmaktadır.