fab fa-instagram
fab fa-facebook-f
fab fa-twitter
Pasif içicilik; başkalarının içtikleri veya yanan tütün ürününden -sigara, puro, pipo, nargile, elektronik sigara gibi- kaynaklanan dumanın solunmasıdır.
Tütün dumanına maruziyet, dünyada her yıl birçok insanın ölümüne neden olmaktadır. Başkalarının tükettiği tütünün dumanına maruz kalmaktan kaynaklanan ölümler, trafik kazaları ve uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölümlerden çok daha fazladır.
Kanunla yasaklanmış alanlarda sigara içenleri Alo 184’ü arayarak bildirin. Sizin ve sevdiklerinizin tütün dumanına maruziyetini önleyin.
Hamilelik esnasında sigara kullanımı, hem anne hem de bebek sağlığı açısından zararlıdır. Bu dönemde içilen sigara, bebeklik ve çocukluk dönemlerindeki hastalık ve ölümlerin en önemli önlenebilir nedenleri arasındadır. Gebelik esnasında sigara kullanan annelerin bebeklerinde düşük doğum kilosu, ani ölüm sendromu, bebeğin anne karnında ölmesi, ileriki dönemlerde davranışsal sorunlar görülmesi gibi pek çok sorun ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle gebelikte sigaranın bırakılması anne ve bebek sağlığı açısından son derece önemlidir.
Sigaranın Kullanımının Gebe Kadınlar Üzerindeki Fizyolojik Etkileri
Sigara annenin başta solunum sistemi olmak üzere kalp, damarlar ve vücudun diğer tüm organlarına zarar vermektedir. Sigaranın bu zararlı etkileri kısa ve uzun süreli olmak üzere iki şekilde görülmektedir.
Sigara kullanımı gebelerde:
Sigara Kullanımının Anne Karnındaki Bebek Üzerine Olan Olumsuz Etkileri
Sigaranın içinde bulunan maddelerden olan nikotin ve karbon monoksit bebek sağlığı açısından son derece zararlıdır. Bebek plasenta ve kordon aracılığıyla beslenmektedir. Sigara içen gebelerde, bebeğe yeterli miktarda oksijen taşınamadığından dolayı bebekler yeterince beslenememekte ve gelişememektedir. Oksijen, bebeklerin büyümesini ve gelişmelerini sağlayan en önemli taşıma aracıdır. Anne kanında oksijen azaldığı zaman bebeğe giden oksijen miktarı ve diğer besin öğelerinin miktarı da azalmaktadır. Dolayısıyla sigara içen annelerin bebeklerinde büyüme ve gelişme geriliği ortaya çıkabilmektedir. Sigarada bulunan diğer zararlı maddeler ise, anne kanı ile taşınarak, bebeğe kadar ulaşabilmekte ve bebek bu maddelerden zarar görebilmektedir.
Bebek anneye bağlıdır ve annenin yaptığı her hareketten etkilenmektedir. Gebelikte anne sigarayı bırakmaya başladığı andan itibaren bebek sağlığı da olumlu yönde etkilenmeye başlayacaktır. Anne sigarayı bıraktığında kanı zehirli maddelerden arınacak ve bebeğe daha bol miktarda oksijen gitmeye başlayacaktır. Bu nedenle anne adayı gebeliğinin hangi aşamasında olursa olsun sigarayı bırakma konusunda geç kalmış sayılmayacaktır.
Sigara ilk trimestirde (gebeliğin 12. haftasına kadar olan dönem) bırakıldığı zaman anne karnındaki bebek (fetüs), diğer dönemlere göre daha az zarar görür. Anne adayı ne kadar az sigara içerse, fetüs o düzeyde daha az etkilenir. Bu nedenle anne adaylarının sigarayı bırakmaları için çok fazla düşünecek zamanları yoktur ve bir an önce sigarayı bırakmaya karar vermeleri gerekir. Çünkü fetüs, tek bir sigara içildiğinde bile etkilenmektedir.
Hamilelik süresince tütün dumanına maruz kalma, anne karnındaki bebekte gelişim bozukluğu ve düşük ağırlıklı doğum riskini artırmaktadır. Anne karnında tütün dumanına maruziyet; yeni doğan bebekte kan basıncı ve solunum düzensizlikleri, damak ve dudak yarığı, kan kanseri, bağırsak iltihabı, göz bozuklukları ve diğer öğrenme ve gelişim bozuklukları gibi sağlık problemlerinin gelişmesine neden olabilmektedir.
Bu yüzden hamileler başkasının kullandığı tütün ürününün -sigara, puro, pipo, nargile, elektronik sigara gibi- dumanına maruz kalmaktan kaçınmalıdırlar.
UNUTMAYIN!